5.1.25
DİYABET NEDİR?
Diyabet, başta karbonhidratlar olmak üzere protein ve yağ metabolizmasını ilgilendirenbir metabolizma hastalığıdır ve kendisini kan şekerinin sürekli yüksek olması ile gösterir. Diyabet hastalarındaki temel metabolik bozukluk, kan yoluyla taşınan glükozun şekerin hücrelerin içine girememesidir.
Normal koşullarda besinlerden elde edilen veya karaciğerdeki depolardan kana salınan glükoz pankreas tarafından salgılana hormonunun yardımıyla hücre içine girer ve orada yakılarak enerjiye dönüşür.
Hücrelerin üzerinde değişik maddelerin girmesine izin verilen kapılar vardır. Bu kapılar normalde kilitlidirler ve uygun anahtar varlığında açılırlar. Diyabet, hücrelerin üzerindeki glükoz kapısının açılamaması durumudur. Bu örnekten ilerlersek diyabet, anahtar işlevi gören hormonu yetersizliğine ve/veya insülinin etkilediği reseptörlerin hücre kapısındaki kilidin bozukluğuna bağlı gelişmektedir.
Kaç tip diyabet vardır? Diyabet sıklığı ne kadardır?
Nedenlerine göre bir çok diyabet tipi olmakla birlikte diyabet vakalarının çok büyük bir kısmını Tip 1 ve Tip 2 diyabet vakaları oluşturmaktadır.
Diyabet nedir? Nasıl meydana gelir?
Diyabet,başta karbonhidratlar olmak üzere protein ve yağ metabolizmasını ilgilendiren bir metabolizma hastalığıdır ve kendisini kan şekerinin sürekli yüksek olması ile gösterir.Diyabet hastalarındaki temel metabolik bozukluk,kan yoluyla taşınan glükozun şekerin hücrelerin içine girememesidir.Normal koşullarda besinlerden elde edilen veya karaciğerdeki depolardan kana salınan glükoz pankreas tarafından salgılanan hormonunun yardımıyla hücre içine girer ve orada yakılarak enerjiye dönüşür. Hücrelerin üzerinde değişik maddelerin girmesine izin verilen kapılar vardır.Bu kapılar normalde kilitlidirler ve uygun anahtar varlığında açılırlar.Diyabet,hücrelerin üzerindeki glükoz kapısının açılamaması durumudur. Bu örnekten ilerlersek diyabet, anahtar işlevi gören hormonu yetersizliğine ve/veya insülinin etkilediği reseptörlerin hücre kapısındaki kilidin bozukluğuna bağlı gelişmektedir.
Kaynak:bilgice
Cilt Lekeleri İçin Bir Kaç Öneri
Güneş ışığının etkisi olsun beslenme sonucu rüzgar derken cilt yıpranır lekelenir bu etkileri azaltmak için yapılması gerekenler ve cilt lekeleri için doğal çözümler
Domates maskesi
* 1 adet doğranmış domates,
* 1 çay kaşığı limon suyu,
* 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi.
* 1 çay kaşığı limon suyu,
* 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi.
Tüm malzemeleri karıştırıp, mikserden geçirin. Sonra yüzünüzdeki lekelerin üzerine, ince bir tabaka halinde sürün. 10 dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayarak temizleyin.
Sirke maskesi
Malzemeler:
* 1 çay kaşığı üzüm sirkesi,
* 1 çay kaşığı limon suyu,
* 1 çay kaşığı su.
* 1 çay kaşığı limon suyu,
* 1 çay kaşığı su.
Malzemeler karıştırılır sabah akşam cilde kompres yapılır.
Malzemeler:
* 2 çay kaşığı sirke,
* 1 çay kaşığı limon suyu,
* 1 çay kaşığı su.
* 1 çay kaşığı limon suyu,
* 1 çay kaşığı su.
Malzemeler karıştırılır cilt her gece pamukla silinir. Sabah yıkanır.
Lekeler için:
Buzdolabında kalmaktan dolayı sararmış olan bir salatalığı ikiye bölüp lekeler ovulur lekelerin ne kadar açıldığını göreceksiniz. Bunu her gün ya da haftada 3 gün yapabilirsiniz.
Beyin diyeti ile beyniniz dinlensin
Modern yaşam içinde,beynimizin maruz kaldığı mesaj bombardımanını düşünün. Tv, internet, telefon, gazeteler ve daha birçok dış etken.Hepsi beynimizin içine girmek için nasıl da uğraşır. Politikacılar, patronlar, pazarlamacılar, medyatikler, sürekli kafamızın içine bir şeyler sokmaya çalışır.
Düşünün ki, ilk çağlarda yaşayan birinin hayatı boyunca öğrendiği şeyi, biz modern çağ insanları bir aylık sürede öğreniyoruz. Bu nasıl bir stres ve algı kirliliğidir takdir edin. İşte beynimiz bazen tüm bunlardan öylesine bunalır ki, arada bir onu dinlendirmek gerekir.
Bazı günleri "hiçbir şey algılamama günü" ilan edin. Hiçbir şey dinlemeyin, hiçbir şey okumayın, hiçbir şey tartışmayın, hiçbir şeyi yoğun olarak düşünmeyin. Kelimenin tam anlamıyla inzivaya çekilin. Bırakın biraz kendi haline kalsın, algı sistemi temizlensin,
İnanın beyin detoksunu denediğinizde ,sinir sisteminizin tüm hücrelerine kadar rahatladığınızı hissedeceksiniz.
Düşünün ki, ilk çağlarda yaşayan birinin hayatı boyunca öğrendiği şeyi, biz modern çağ insanları bir aylık sürede öğreniyoruz. Bu nasıl bir stres ve algı kirliliğidir takdir edin. İşte beynimiz bazen tüm bunlardan öylesine bunalır ki, arada bir onu dinlendirmek gerekir.
Bazı günleri "hiçbir şey algılamama günü" ilan edin. Hiçbir şey dinlemeyin, hiçbir şey okumayın, hiçbir şey tartışmayın, hiçbir şeyi yoğun olarak düşünmeyin. Kelimenin tam anlamıyla inzivaya çekilin. Bırakın biraz kendi haline kalsın, algı sistemi temizlensin,
İnanın beyin detoksunu denediğinizde ,sinir sisteminizin tüm hücrelerine kadar rahatladığınızı hissedeceksiniz.
ÇAY DİŞLER İÇİN DE FAYDALI
Çaya bir destek daha; içmiyorsanız bile gargara yapın.
Floridalı mikrobiyolog Dr. Christina Wo’nun yaptığı bir araştırmaya göre çay ağız hijyenini bozan zararlı bakterilerle savaşarak dişeti hastalıkları ve çürüğün oluşumunu azaltıyor.
Daha önce yeşil çayın sağlığımız üzerine etkileriyle ilgili pek çok araştırma yapılmış fakat ülkemizde de bolca tüketilen siyah çay ile ilgili dikkat çekici araştırmalara pek rastlanamamıştı..
Bu araştırma; siyah çayın içindeki bileşenlerin diş üzerindeki gıda artıklarında asit üretimini ve bakterilerin çoğalmasını yavaşlattıklarını gösterdi. Aynı zamanda gıda artıklarının dişin üzerine yapışmasına sebep olan bakteriyel enzim glukosiltransferaz’ın etkisini yavaşlatıp, ağız hijyeninin korunması kolaylaştırıyor. Çayın içinde bulunan flor da doğal bir diş koruyucusu olarak etki gösteriyor. İsveçli araştırmacılar ise bu sonuçlara dayanarak gargara olarak bile çay kullanılabileceğini kanıtladılar.
Kaynak: Habersaglik.com
Floridalı mikrobiyolog Dr. Christina Wo’nun yaptığı bir araştırmaya göre çay ağız hijyenini bozan zararlı bakterilerle savaşarak dişeti hastalıkları ve çürüğün oluşumunu azaltıyor.
Daha önce yeşil çayın sağlığımız üzerine etkileriyle ilgili pek çok araştırma yapılmış fakat ülkemizde de bolca tüketilen siyah çay ile ilgili dikkat çekici araştırmalara pek rastlanamamıştı..
Bu araştırma; siyah çayın içindeki bileşenlerin diş üzerindeki gıda artıklarında asit üretimini ve bakterilerin çoğalmasını yavaşlattıklarını gösterdi. Aynı zamanda gıda artıklarının dişin üzerine yapışmasına sebep olan bakteriyel enzim glukosiltransferaz’ın etkisini yavaşlatıp, ağız hijyeninin korunması kolaylaştırıyor. Çayın içinde bulunan flor da doğal bir diş koruyucusu olarak etki gösteriyor. İsveçli araştırmacılar ise bu sonuçlara dayanarak gargara olarak bile çay kullanılabileceğini kanıtladılar.
Kaynak: Habersaglik.com
Genç Osman
Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak
Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of
Bağdadın içine girilmez yastan
Her ana doğurmaz böyle bir aslan
Kelle koltuğunda geliyor Kars'tan
Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of
Bağdadın kapısın Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı
Kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of
Askerin ucu göründü Van'dan
Kılıcın kabzası görünmez kandan
Bağdadın içinde tozdan dumandan
Toz duman içinde kaldı Genç Osman of of
Osman Şevki Uludağ
Aydın
Bir çift turna gördüm durur dallarda
Seversen mevlayı kalma yollarda
Sizi bekleyen var bizim ellerde
Doğru bizim ele gidin turnalar
Turnam dertli öttün yaremi deştin
El vurdun yarama başını açtın
Eşinden m'ayrıldın yolun mu şaştın
Doğru bizim ele gidin turnalar
Fazla gitmen bizim ele varınca
Selam söylen eşe dosta turnalar
Sağ selamet menziline varınca
Benden yare selam edin turnalar
İbrahim Bakır
Yozgat
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Sevilen Makaleler
Fizyolojik nedenler arasında vücudun fazla su tutması veya su kaybı, aşırı tuz tüketimi, sigara içmek, kalp hastalıkları, böbrek ve karaci...

-
Her biri mutfağımızda bulunan bize cilt güzelliği sunan besinlerle hızlı ve etkili bakım yapmaya hazır mısınız? Elma, bal, zeytinyağı, l...
-
Kahvaltıda farklı bir deneyim için haftasonunuza bir güzellik katsın Bir çay bardağı rendelenmiş kaşar peyniri Kızarma için sıvı yağ ...
-
Fizyolojik nedenler arasında vücudun fazla su tutması veya su kaybı, aşırı tuz tüketimi, sigara içmek, kalp hastalıkları, böbrek ve karaciğe...